Depresyon; duygusal, fiziksel ve zihinsel olarak gözlemlenen bir ruh hali zorunluluğudur. Bu durum, kişinin günlük yaşamını olumsuz etkileyebilir. Uzun süreli üzüntü, isteksizlik, halsizlik, ilgi ve zevk kaybı, uyku bozukluklarına sebep olabilir. Depresyonun meydana gelmesinde çeşitli nedenler olabilir. Biyolojik faktörler, çevresel etkenler, travmatik olaylar, hormonlar, kayıplar, olumsuz düşünce kalıpları, düşük özsaygı ve düşük özgüven bunlardan bazılarıdır. Depresyonun boyutları vardır. Toplumumuzda depresyonun yaygınlaşmasıyla birlikte, bireyler tarafından depresyon çok basit bir şekilde algılanıyor ama ileri derecedeki depresyon hastalarında intihar vakaları gözlenebilmektedir. Depresyon tedavisi, Psikoterapi, bireysel veya grup terapisi şeklinde olabilir ve kişisel düşünce ve davranış kalıplarını değiştirmeyi hedefleyebilir. Depresyon tedavisi hem farmakolojik hem de nonfarmakolojik olarak sürdürülebilir.

Panik atak, aniden ortaya çıkan yoğun korku veya endişe hissiyle yaşanan bir anksiyete bozukluğudur. Panik ataklar beklenmedik bir şekilde ortaya çıkar. Genellikle birkaç dakika uzunluğunda görülse de daha uzun sürelerde de görülebilir. Panik atak sırasında kişi; kalp çarpıntısı, terleme, nefes darlığı, titreme, baş dönmesi ve göğüs ağrısı gibi belirtiler şeklinde açığa çıkabilir. Terapi ve ilaçlarla birlikte tedavisi sürdürülebilir.

Anksiyete kişide yoğun olarak endişe, korku gibi ruhsal davranışlarla gözükür. Anksiyete kişi üzerinde aşırı baskı yarattığı için kişinin yaşamını olumsuz yönde etkiler. Anksiyete belirtileri kişiden kişiye göre değişir ama genellikle sinirlilik, uykusuzluk, huzursuzluk, kas kontrolü ve panik atak şeklinde görülür. Kişideki kaygı oranı normale göre oldukça büyüktür. Stres, travma, biyolojik nedenler gibi birçok sebebi olabilir. Terapi ve ilaç yardımıyla tedavisi mümkündür. Bilişsel davranış terapisi, kaygı karmaşasını yönetmeye ve uygun stratejiler uygulama yardımcı olabilir.

Öfke yoğun duygulardan bir tanesidir, kişi kendisini hayali kısıtlamalar, yetersizlik, güçsüzlük, tehdit veya saldırı gibi durumlarda olduğunu hissettiğinde ortaya çıkar. Öfke kişinin kalp atışının hızlanması, solunumun derinleşmesi, adrenalin salınımının artması gibi fizyolojik belirtileri vardır. Davranışsal olarak, öfke patlamaları, saldırganlık, bağırma, hakaret etme, kırma gibi tepkiler ortaya çıkar. Öfkenin yanlış bir şekilde yönlendirilmesi kişiye ve çevresine zarar verir. Öfke doğal bir duygudur ve uygun bir şekilde yönetilebilmesi mümkündür. Kişinin aldığı profesyonel destek sayesinde stres yönetimi tekniklerini kullanma, iletişimi artırma ve öfke kontrolü konusunda destek almak gibi kendi öfkelerini daha sağlıklı bir şekilde yönetebilmeyi öğrenebilirler.

Depresyon, panik atak, anksiyete ve öfke sorunları yaşayan bireyler için terapi birçok fayda sunar. Terapist, duygusal deneyimleri dinleyerek kişiye duygusal rahatlamasında yardımcı olur. Kişinin sorunları ve kendisini ifade etme becerisini geliştirmesinde kişiye destek olur. Terapi kişinin kendi iç dünyasını anlamasını ve kendisini tanımasını sağlar. Bu sayede birey kişisel farkındalık edinmiş olur. Terapiden önceki hayatındaki kendisine iyi gelmeyen davranış kalıplarını fark eder ve bu davranış kalıplarını değiştirir. Davranış kalıpları ve diğer şeyleri değiştirme konusunda motivasyon ve destek sağlar.